Geleceğin Fintek Super App’i | Para Dergisi (Nisan 2023)

 

Paratika CEO ve Payten Türkiye Ülke Lideri Burak Kutlu

Ödeme teknolojileri önümüzdeki 5 yılda sizce nasıl, nereye doğru evrilecek, öngörünüz nedir?

Hibrit kavramının yaşam tarzımıza giderek daha fazla yerleşmesiyle alışveriş ve ödemelerimizin çoğunu online platformlardan gerçekleştirmeye alıştık. Buna bağlı olarak dijital ödeme alışkanlıklarımız da dönüşmeye başladı. Uygulama bazlı kart tokenizasyonu, tekrarlayan ödemeler ve alternatif ödeme yöntemlerinin gelişen teknolojiyle tüm cihazlarda desteklenmeye başlamasıyla kullanıcıların ödemeleri sorunsuz ve pürüzsüz hale geldi.

Gerek kurumsal gerekse bireysel ölçekte olsun getirdiği kolaylık nedeniyle ödeme teknolojilerinin önümüzdeki dönemde daha da güçlenmesini ve yeni trendler odağında şekillenmeye devam edeceğini düşünüyorum. Bu trendleri özetleyecek olursam:

Bunlardan ilki sürdürülebilirlik. İklim değişikliği, yenilenebilir enerjiler, sürdürülebilirlik kavramları hayatımızın her noktasında gündemimizde yer alıyor. Ödemeler dünyasında da durum aynı şekilde, tüketiciler sürdürülebilir ödeme yöntemlerine yöneliyor.

Diğeri ise gömülü finans. Bir finansal hizmetler teknolojisi grubu olan FIS tarafından hazırlanan rapora göre; tüketici trendinin kart tabanlı işlemlerden daha sürdürülebilir olan hesap ve QR tabanlı işlemlere doğru evrilmesi ile dijital cüzdanların 2024 yılına kadar küresel e-ticaret ödemelerinin yarısından fazlasını oluşturacağı tahmin ediliyor. Statista’ya göre ise 2023 yılı sonunda dijital ödemelerin toplam küresel işlem hacminin 9,68 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Pandemi sonrasında karşılaşılan küresel ekonomik yavaşlamanın tüketicilerin gündelik yaşamına etki etmesiyle birlikte, önümüzdeki yıl en dikkat çekici büyümelerden birinin gömülü finans modeli BNPL’de olması bekleniyor. Diğer bir deyişle  ‘Şimdi Al Sonra Öde’ işlemlerde bir artış göreceğiz. Global Embedded Finance Market raporuna göre gömülü finans 2023 yılı sonunda tüm dünyada 241 milyar dolarlık bir hacme ulaşacak. 2029 yılında bu hacmin 776 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.  

P2P ve B2B ödemeler de 2023 ve sonrasında başka bir trend olacak. B2B (ticari) ödemelerdeki değişim yeni bir dijital dönüşüm dalgası yaratacak. Daha hızlı, güvenli ve esnek online ödeme sunan B2B işletmelerin sayısı artacak. İşletmelerin dijital ödeme yapma ve alma tercihleri yaygınlaştıkça, B2B online işlem hacimleri artacak ve beraberinde küresel B2B pazarı daha da büyüyecek. İşletmeler küresel operasyonlarını artırdıkça da sınır ötesi online ödemeler de büyüme kaydedecek diğer bir alan olarak karşımıza çıkacak. 

Önemi hiçbir zaman azalmayacak güvenlik de güçlü trendini koruyacak. Çünkü işletmeler ve kullanıcıların yanı sıra dolandırıcılar da dijital dönüşüme adapte oluyor, böylelikle güvenlik daha da kritik bir önem kazanıyor. Dünya dijitalleşmeye gitgide uyum sağlarken dijital dolandırıcılar da yeni sahtecilik yöntemleri geliştirerek tüketicileri aldatmanın çok çeşitli/farklı yollarını buluyorlar. Bu da veri gizliliği, fraud (sahtecilik) ve siber güvenlik konularının işletmeler için daha da kritikleşmesi anlamına geliyor. 3D Secure 2.2 güvenlik sürümünün giderek daha fazla benimsenmesi ve kart tokenizasyon teknolojisindeki gelişmeler sayesinde kart tabanlı ödeme dolandırıcılığının önümüzdeki yıl azalacağı öngörülürken tüketici tarafından istemsiz başlatılan (push tabanlı) ödeme dolandırıcılığında ise bir artış olması bekleniyor. Biyometrik kimlik doğrulama, 2023’te ortaya çıkacak bir trend. Juniper’in araştırmasına göre, mobil biyometri sektörünün, 2022’de 332 milyar dolardan 2027’ye kadar 1,2 trilyon dolar değerine ulaşacağı öngörülüyor.

Biz de Sanayi Bakanlığına bağlı bir Ar-Ge firması olarak bu trendleri yakından takip ediyor ve İTÜ Teknokent’te bulunan merkezimizde çözümlerimizi kullanıma hazır sunmanın yanı sıra, müşterilerimizin farklılaşan ihtiyaçlarına göre yeni fonksiyonlar ekleyerek işletmeler için finansal erişebilirliği en üst seviyeye taşımak için sürekli geliştirme yapıyoruz. Türkiye’de kapsamı ile rakipsiz konumda olan Merchant Safe Unipay-MSU ödeme geçidi çözümümüz; akıllı işlem yönlendirme, PCI DSS ortamında kart saklama, Bayi Portali ve B2B tahsilat yönetimi, Mutabakat, Secure IVR, Kapalı Devre Cüzdan, Software only POS (Android POS) gibi tüm özellikleri tek entegrasyonla sunuyor. Altyapımızı AI ve ML destekli ASEE InACT Antifraud Hub ürünleri ile 360 derece koruyor, uzman fraud ekibimizle tüm işlemleri 7/24 izliyor, işlem kontrollerini global kara listelerden anlık yapıyoruz. Çözümlerimizi bu antifraud ürünler ile birlikte de müşterilerimize sunabiliyoruz.

2022’de globalde fintek yatırımları düşerken borsa değerlemeleri de düşmeye başladı. Fintekler ayakta kalmak için nasıl bir yola girmeli? Finteklerin ayakta kalmak için ne tür iş birliklerine ihtiyacı var?

Evet belirttiğiniz gibi küresel pazarda finteklere yapılan yatırım oranlarında önceki yıllara göre bir gerileme yaşandığı doğru. Toplam fintek yatırımı ve işlem hacmi Amerika ve EMEA bölgelerinde azalma eğilimi gösterirken Asya- Pasifik bölgesinde işlem sayısındaki düşüşe rağmen, yeni fintek yatırımlarında rekor seviyede artış gözleniyor. Rusya – Ukrayna savaşı, yükselen küresel enflasyon ve faiz oran belirsizlikleri/dalgalı süreçler iş dünyasını olumsuz etkiledi. Tüm dünyada kamu kuruluşları ve özel şirketlerin birçok alandaki yatırımlarında temkinli bir duruş söz konusu. Buna rağmen Türkiye fintek pazarı açısından pozitif ayrışan bir ülke diyebiliriz. Genç ve kalabalık nüfusa sahip ülkemizde; internet, akıllı telefon, mobil uygulama kullanım oranları yüksek. Bu da fintek sektörünün gelişimini sürdürmesi açısından potansiyel sağlıyor. Diğer yandan sektör yurt dışı pazarlara açılma konusunda henüz istenilen noktada değil. Payten olarak biz de geniş küresel ağımızla özellikle para transferi ve elektronik para iş modellerinde finteklere yurt dışına açılım konusunda destek oluyoruz.  

Ödeme sektörü de fintekler arasında pozitif ayrışan bir alan. Fintek yatırımları önceki yıllara göre düşüş göstermiş olsa bile, ödeme sektörü 2022 yılının ilk yarısında da yatırımcıların ilgi odağında oldu ve 43,6 milyar dolar tutarla fintek ekosistemi içerisinde en büyük yatırım payını elde etti. Ayrıca geçtiğimiz yıl regülasyonlarda yapılan düzenlemeler ile sektördeki mevcut ödeme ve e-para kuruluşları ve yeni oyuncular için güven tabanlı bir zemin oluşturuldu. TCMB tarafından 12 şirkete daha elektronik para lisansı verilmesi ile sektörümüz daha da güçlendi. Tüm bu gelişmeler küresel fintek yatırımlarının gerilediği dönemde Türkiye’deki büyüme potansiyelini ortaya koyuyor. 

Özetle fintek gelecek yıllarda da hızlı büyümeye devam edecek; ancak açık inovasyonu benimseyen, yeni iş birlikleri geliştirerek, başarılı girişimlere yatırım yaparak, hizmet/finansal çeşitliliğini artırarak müşterilerine daha fazla finansal erişilebilirlik, haliyle daha fazla özgürlük sunabilen finteklerin daha fazla büyüyeceğini düşünüyorum. Bu yaklaşımla yol alan Payten olarak biz de geçtiğimiz dönemde yenilikçi mobil çözümleriyle Mobven ve Android POS, kapalı devre cüzdan ve mobil ödeme çözümleri geliştiren Smarttek’i bünyemize katmıştık. Şu anda da açık bankacılık, cüzdan teknolojileri hizmetleri veren, satılabilir yapay zekâ ürünleri konularında radarımızda olan girişimler var. Ar-Ge çalışmalarımızın yanı sıra önümüzdeki dönemde de ödemeler sektöründe başarılı girişimleri de Payten bünyesine kazandırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor.

Finteklerin yola ilk çıkıştaki ‘bankacılığı kökten bitirmek’ sloganı altındaki yıkıcı inovasyon iddiası sizce ne durumda?

Fintek, finansal işlemlerin çok daha hızlı ve çok daha pratik bir şekilde gerçekleşmesi amacı ile ortaya çıkan bir sektör. Geçmişte fintek bankaların rakipleri olarak görülürdü. Ancak artık işleyiş ve algılar değişti ve Türkiye’de de bankalar fintekler ile iş birliği içinde çalışmaya başladı. Bugün 10 sene önce hayal bile edilemeyen kavramlar hayatımıza giriyor. Bunların en çarpıcı örneği açık bankacılık. Açık bankacılık gibi kullanıcıyı özgürleştiren hizmetler daha fazla yaygınlaşacak. Örneğin bugün açık bankacılık alanına sadece bankalar ve fintekler değil; teknoloji şirketleri, telekomünikasyon, e-ticaret firmaları gibi finans dışı hizmet sağlayıcılar da girmeye başladı.  Şirketler teknolojik ve Ar-Ge altyapılarını ve iş birliklerini güçlendirdikçe önümüzdeki dönemlerde sektörler arası sınır şeffaflaşacak, sektör bağımsız hizmetler ortaya çıkacak ve kullanıcılara daha fazla ürün ve hizmeti içeren uçtan uca pürüzsüz bir finansal deneyimler sunulabilecek.

Payten olarak biz de bugün, Türkiye’de ve yurt dışında sanal POS altyapısı sağladığı 27 banka ve 45 binden fazla üye iş yeriyle Türkiye’nin en büyük online ödeme altyapısını yönetiyoruz. “tüm hizmetlerin tek noktadan sunulduğu fintek” (One Stop Shop Fintech) yaklaşımımızla; ödeme kuruluşu ve/veya e-para lisanslama sürecini tamamlamış, fintek çözümleri sunmak isteyen işletmelere “Anahtar Teslim Fintek” çözüm sunuyoruz. Bu bir girişim hatta bir banka da olabilir. Sanal POS, mobil cüzdan ve açık bankacılık çözümleri, para transfer emir hizmetleri, hesap konsolidasyonu, Android POS, AI ve ML destekli ASEE InACT Antifraud Hub ürünleri ile 360 derece koruma sağlayan anti-fraud altyapısı ve secure IVR altyapısı gibi tam anlamıyla bir fintek olmanın gerektirdiği tüm elementleri tek elden sağlıyoruz.