Burak Kutlu
Payten Türkiye Ülke Müdürü ve Paratika CEO’su
2025’in ilk çeyreği fintek sektörü için nasıl geçti sizce? Gözlemleriniz doğrultusunda öne çıkan gelişmeler, dikkat çeken zorluklar nelerdi? Bu çerçevede, ikinci çeyreğe ilişkin beklentileriniz, öncelikli gündem maddeleriniz ve öngördüğünüz dönüşüm alanları neler olacak?
2025 yılının ilk çeyreği, küresel fintek sektörü açısından ekonomik ve regülasyonel sınamaların dönüşüm fırsatlarını beraberinde getirdiği bir dönem oldu. Bu yoğun dönem, çevik stratejilerle ilerleyen, karar alma süreçlerini hızla optimize edebilen ve esnek iş modellerine sahip fintekler için önemli bir fırsat alanı sundu. Türkiye özelinde ise fintek ekosisteminde satın almalar, birleşmeler ve yeni oyuncuların piyasaya girişiyle birlikte önemli bir hareketlilik yaşandı. Artan yatırım hacmi, sektörün olgunlaşma sürecini hızlandırırken, büyümeyi de beraberinde getirdi.
Özellikle ödeme sistemleri alanında, kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik inovatif yaklaşımlar ile regülasyonlara hızlı uyum sağlama çabaları belirginleşti. Tüketici alışkanlıklarında dijitalleşme ivmesinin her geçen gün daha da artması, sektörde teknolojik yatırımlara olan talebi artırdı. Kurumlar da bu talebe karşılık verebilmek adına dijital ödeme alanında yetkinliklerini geliştirmeye odaklandı.
Ödeme teknolojilerindeki gelişmelerin yanı sıra yapay zekâ uygulamaları ve siber güvenlik çözümleri de küresel ölçekte önemli bir ivme kazandı. Bu dönüşüme paralel olarak, açık bankacılık çözümlerinin yaygınlaşması sektörde hizmet çeşitliliğini artırırken yenilikçi iş modellerinin önünü açtı. Ödeme güvenliğine yönelik dijital kimlik doğrulama, ileri seviye veri analitiği ve risk temelli yaklaşım gibi alanlara olan stratejik odaklanmanın da güç kazandığını söyleyebilirim. Özellikle yapay zekâ destekli dolandırıcılık önleme teknolojilerinin hızlı adaptasyonu, müşteri deneyimini merkeze alan çözümlerin fintek yatırımlarında öncelikli bir konum edindiğini net bir biçimde ortaya koydu.
İkinci çeyreğe ilişkin olarak bu bahsettiğim teknolojilerin daha da ön plana çıkacağını söyleyebilirim. Diğer yandan, kişiselleştirilmiş finansal deneyimler, proaktif güvenlik protokolleri ve sadeleştirilmiş kullanıcı arayüzleri önümüzdeki dönemin temel öncelikleri arasında yer alacak. Ayrıca sınır ötesi ödeme sistemleri entegrasyonları ve lokal ihtiyaçlara özel çözümlerin sektör gündeminde daha fazla yer bulacağı bir dönem olacak.
Yine bu dönemin yükselişini dijital kimlik ve biyometrik doğrulama teknolojilerinden bekliyoruz. Özellikle bankacılık ve ödeme sistemlerinde güvenliği artıran bu teknolojiler, hem müşteri deneyimini kolaylaştırıyor hem de dolandırıcılıkla mücadelede ciddi avantajlar sunuyor.
Sonuç olarak fintek sektörü, hem teknolojik hem de yapısal anlamda kaçınılmaz bir dönüşümün içinde. Bu dönüşümü doğru okuyan, stratejik esneklikle hareket eden ve yeniliğe açık organizasyonlar, geleceğin rekabet avantajını bugünden inşa edecek.